Dijital Dönüşümün Zor Yanları: Hasta Verilerinin Gizliliği
2021 yılındaki bir araştırma dünya nüfusunun %59.5’isinin internet kullandığını söylüyor. Bu, 4.9 milyar insanın internete erişebildiği anlamına gelir. Teknolojik yeniliklerin insanlarda yarattığı ivmeyi düşünecek olursak araştırmalardaki verilerin sabit kalması mümkün değil. İnternet kullanımı verileri, dijital çağdaki bireyin konumuna çok yüzeysel bir bakış olabilir. Ancak durumu anlamamız açısından bir o kadar değerlidir. Dijital trendler sosyal yaşantımıza kök saldığı gibi iş süreçlerimizi de yeniden şekillendirdi. Kişiler arası iletişimden alışveriş tercihlerimize kadar hayatımızın her alanını etkileyen pandemi süreci iş yöntemlerimizi gözden geçirmemize neden oldu. Davranışları değişen müşterinin farklı ihtiyaçları doğdu. İşletmeler hem müşteri beklentilerini karşılamak hem de maliyet gibi avantajlarından dolayı dijital dönüşüme tabi kaldı. Hal böyle olunca topluma sağlık hizmeti sunan eczanelerde de dijital dönüşüm rüzgarı esmeye başladı.
Dijital dönüşüme adım atan eczaneler, geleneksel iş modellerini yenileyerek iş süreçleri optimize etti. Böylece hem eczanenin verimliliğinde hem de hasta memnuniyetinde artış sağladılar. Eczacılar, diğer işletmeler gibi dijital teknolojileri benimseyerek birçok yeni fırsat yakalamaktadır. Örneğin, online randevu sistemi hizmeti sunarak, hastaların ilaçlarını hızlı ve kolay bir şekilde almalarını sağlayabiliyorlar. Ancak sosyal yaşamımızı birçok alanda kolaylaştıran dijital araçların iş hayatında bazı zorlukları var. Dijital dünyada eczacıların karşılaştığı en büyük zorluk ise hasta verilerinin saklanması aşamasında ortaya çıkmaktadır. Hasta verilerinin dijital ortama taşınması eczaneler için birtakım sorumlulukları beraberinde getiriyor.
Kişilerin sağlık bilgilerinin korunması ve veri güvenliği oldukça hassas konulardır. Ezaneler hasta verilerinin güvenliğini korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Hasta verilerinin gizliliğini ihlal eden eczacılar cezai yaptırımlara tabi tutulmaktadır. Peki eczaneler iş süreçlerini kolaylaştıran ve hastalara daha iyi hizmet sunmalarını sağlayan bu ayrıcalıklardan yararlanamayacak mı? Eczacılar bu konudaki yükümlülüklerini titizlikle yerine getirirse dijital dünyada yer almalarına hiçbir engel yok. Ancak eczanelerin dijital dönüşüm sürecinde zorlandıkları hasta verilerinin gizliliğini biraz daha detaylı incelemekte fayda var.
Hasta Verilerinin Gizliliği Neden Önemlidir?
Günümüzde, sağlık hizmetleri her zamankinden daha fazla dijitalleşti. Elektronik sağlık kayıtları ve daha birçok teknolojik gelişme sayesinde, sağlık verileri daha kolay erişilebiliyor. İşte bu noktada eczanelerin dijital ortamda önemli bir yükümlülüğü doğdu: Hasta verilerinin korunması.
Hasta verileri, tıbbi geçmiş, teşhisler, tedaviler, reçeteler ve daha birçok özel bilgi içermektedir. Bu verilerin sızdırılması veya kötüye kullanılması, ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, bir hasta verisinin çalınması, kişinin iş veya sosyal hayatı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu nedenle, hasta verilerinin gizliliği, tıbbi etik, hukuk ve hasta hakları açısından son derece önemlidir. Hasta verilerinin gizliliği konusunda hem hastalar hem de sağlık çalışanları sorumludur. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, hasta verilerini korumak için veri güvenliği protokolleri, sıkı erişim kontrolleri gibi teknolojiler ve prosedürler kullanmalıdır. Ayrıca, sağlık yetkilisi hasta verilerinin sadece tıbbi amaçlar için kullanılmasını sağlamalı ve bilgiyi sadece gerektiğinde paylaşmalıdır.
Hasta verilerinin gizliliğini sağlamak için birçok yasal ve etik yönergeler bulunmaktadır. Örneğin, HIPAA (Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Hesap Verilebilirliği Yasası), ABD’deki sağlık hizmeti sağlayıcılarının hasta verilerinin gizliliğini korumakla yükümlü olduğunu belirten bir yasadır. Benzer şekilde, Avrupa Birliği’nde Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), kişisel verilerin korunması ve işlenmesi için standartlar belirlemiştir.
Eczaneler Hasta Verilerinin Güvenliğini Sağlamak İçin Neler Yapabilir?
Eczaneler hasta verilerinin güvenliğini sağlamak için aşağıdaki adımları izleyebilirler:
- Hasta bilgilerinin depolandığı sistemlerin güvenliğini: Eczaneler hasta bilgilerinin depolandığı sistemleri, güvenlik duvarları, şifreleme ve diğer uygun güvenlik önlemleriyle korumalıdırlar.
- Çalışanları eğitmek: Eczanenin tüm çalışanları hasta verileri hakkında yeterli eğitim almalıdır. Çalışanların bu konuda farkındalıkları artırılmalıdır.
- Erişim Kontrolü: Eczaneler, sadece hasta bakımı veya işleri için gerekli olan çalışanların erişimine izin vermelidir. Bu amaçla, eczaneler hasta verilerine erişim izni verirken, özel bir yetkilendirme ve kimlik doğrulama prosedürü uygulamalıdırlar.
- Güncelleme ve yedekleme: Eczaneler hasta verilerini düzenli olarak yedeklemeli ve güncellemelidir. Bu, hasta verilerinin kaybolması veya zarar görmesini önleyecektir. Yedekleme işlemleri, güvenli ve şifreli bir şekilde yapılmalıdır.
- Sızma Testleri: Eczaneler, sistemlerinin güvenliğini sağlamak için sızma testleri yaptırmalıdır. Bu testler, potansiyel zayıf noktaları tespit ederek, güvenlik önlemlerinin daha da güçlendirilmesine yardımcı olur.
- Veri Paylaşımı: Eczaneler, hasta verilerini sadece hasta bakımı veya işleri için gerekli olan kişilerle paylaşmalıdır. Bu kişilerle yapılan veri paylaşımı, yasalara ve etik kurallara uygun olmalıdır.
- Sürekli İzleme: Eczaneler, hasta verilerinin güvenliğini sürekli olarak izlemeli ve anormal aktiviteleri tespit etmek için gerekli önlemleri almalıdır. Bunun için erken uyarı sistemleri gibi çözümlere başvurulabilir.
Sonuç olarak, hasta verilerinin gizliliği, sağlık hizmetleri ve teknolojileri geliştikçe daha da önem kazanmaktadır. Sağlık hizmeti sağlayıcıları, hastalar ve sağlık çalışanları, bu konuda sorumluluklarını yerine getirerek, kişisel ve tıbbi bilgilerin korunmasını sağlamalıdır. Yasa, etik ve teknolojik önlemler, hasta verilerinin gizliliğinin korunmasında önemli rol oynamaktadır. Hasta verilerinin gizliliğinin sağlanması, hastaların güven duygusunu arttırır ve sağlık hizmetleri sağlayıcılarının itibarını korur.