Adaptasyon Kaslarımızı Harekete Geçirme Zamanı
Adaptasyon gücümüzü her gün test eden teknolojiler hayatımızın her alanına yayıldı. Dijital teknolojilerle birlikte yaşama şeklimiz, yaptığımız işlerin içerikleri, çalışma hayatımız, kullandığımız araçlar, ihtiyaç duyduğumuz yetkinlikler ve hatta iletişim şeklimiz sürekli değişiyor.
20 yıl önce internetin hayatımıza girmesiyle sıçrama yaşayan dijitalleşmenin iletişim, eğitim, trafik, acil durumlara müdahale, çevreyi iyileştirme alanlarındaki iyileştirme potansiyelini her gün deneyimliyoruz. Sağlık hizmetleri de bu hızlı dönüşüm dalgasında yer alıyor. Kişilerin sağlıkları konusunda bilinçlenip, sağlıklarını korumalarını kolaylaştırarak hastalıkların önlenmesinde, tanı koyma aşamasında, tedavi sırasında ve hatta rehabilitasyon aşamalarında hayatımıza dokunmayı ve fark yaratmayı hedefleyen sağlık teknolojileri, uzayan insan ömrünün kalitesini artırmayı vadediyor.
Günlük yaşamımıza yerleşen, iyileştirmemize olanak sağlayan bu cihazlar aslında büyük resmin küçük bir parçası. Giyilebilir teknolojiler; kan şekeri seviyesini ölçümlemeye yardımcı olan, uyku düzenini izleyen, zihinsel sağlık sorunlarını izleyebilen ya da küçük biyometrik sensörlerle vücudun tüm hareket verilerini toplayabilen diğer mobil uygulama ve teknolojilerle bir araya geliyor.
AKILLI TEKNOLOJİ
En sık rastlar olduğumuz örneklerden biri Akıllı ve Giyilebilir Teknolojiler. Farkında olalım ya da olmayalım adım veya kalp atış hızı gibi fiziksel aktiviteyi ölçen, uyku düzenini izleyebilen ya da Apple Watch benzeri gelişmiş cihazlar günlük hayatımıza girdi. Günlük yaşamımıza yerleşen, iyileştirmemize olanak sağlayan bu cihazlar aslında büyük resmin küçük bir parçası. Giyilebilir teknolojiler; kan şekeri seviyesini ölçümlemeye yardımcı olan, uyku düzenini izleyen, beslenme şeklini kayıt altına alan, zihinsel sağlık sorunlarını izleyebilen ya da küçük biyometrik sensörlerle vücudun tüm hareket verilerini toplayabilen diğer mobil uygulama ve teknolojilerle bir araya geliyor. Böylece bireyin kendisi tarafından üretilen, sağlık çalışanları tarafından uzaktan izlenebilen, 360 derece değerlendirmeye olanak sağlayan, sağlık sistemlerine entegre edilebilir ve belki de en önemlisi insan hafızasının unutma zaafından etkilenmeyen doğru sağlık verisi oluşuyor.
Doğru ve anlık sağlık verisinin hastalıkları önleme, teşhis ve tedavi etme konusunda yarattığı potansiyeli anlamak için Google, Amazon, Apple, IBM, Philips gibi dünya devlerinin sağlık verilerine ulaşma ve işleme konusuna gösterdikleri ‘büyük’ önem ya da her yıl daha da ‘büyük’ hale gelen HealthTech pazarına bakmak yeterli.
‘Büyük’ tanımını her yıl milyarlarca $ ile ifade etmek mümkün ama bir Parkinson hastasının vücuduna yapıştırılan beş küçük sensörle yalnızca 48 saatte 25.000.000 adet hareket ve titreme verisi toplanabildiğini bilmek ‘büyük’ tanımınızı biraz olsun değiştirecektir. Şimdi önce bu verilerin milyonlar ve hatta milyarlar tarafından her gün üretildiğini hayal edelim. Sonra da bu ‘Büyük Veri’nin analiz edildiğini, sayı olmaktan çıkıp bilgi haline geldiğini; doktorlar, hastalıklara çare arayan araştırmacılar ve ilaç üretici- leri tarafından kullanılabilir bilgi haline geldiğini hayal edelim.
SAĞLIK TEKNOLOJİLERİNDE YAPAY ZEKA
Tam da burası ‘Sağlık Teknolojilerinde Yapay Zeka’ gereksinimini anlamamıza yardımcı olan nokta. Yapay Zeka en basit haliyle eldeki ‘Büyük Veri’ yi işleyip analiz edebilmeyi, analiz sonuçlarından yola çıkarak algoritmalar üretmeyi sağlayan bir yazılım.
‘Yapay Zeka’ nın diğer yazılımlardan ayrıştığı en vurucu kısım ise ürettiği algoritmaları bir probleme çözüm üretme- de aktif olarak kullanabilmesi ve ‘Derin Öğrenme’ de denilen bağımsız öğrenme özelliği.
Bu özellik; geçmişte bilim kurgu filmlerinde izlediğimizde akıl sınırlarımızı zorlayan ancak günümüzde, hasta karşılama, bilgileri kayıt etme, müdahale anında ihtiyaç duyulan tıbbi ekipmanları eksiksiz getirmek için kullanılan, robotların, bir sonraki jenerasyonlarını karşımıza getiriyor. Pek çok alanda bunu görmek mümkün.
ÖRNEKLER
Yapay zeka ve makine öğrenmesiyle güçlendirilen holo lensler görme engellilerin bulundukları ortamdaki nesnelerden anında haberdar olmalarını sağlıyor; böylece sosyal hayata karışmalarını kolaylaştırıyor. Başka bir örnek kanser teşhisinden; derin öğrenme tabanlı evrimsel sinir ağları, görsel muayene yoluyla, kanserli deri lezyonunun tespit edilmesinde dermatologlarla yarışıyor.
Yapay zeka destekli ameliyatlarda cerraha yapay zeka tarafından önerilen alternatif tekniklerin komplikasyonları ve hastanede yatma süresini kısalttığı verilerle kanıtlanmış durumda. MR görüntülerinden kesin hacim ve oylum hesaplamaları yapan robotlar, zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyorlar.
Özetle sağlık teknolojileri hayal olmanın ötesine geçip, günlük hayatta yerini almış durumda.
Adaptasyon kaslarımızı güçlendirip, kendimizi ve yakınlarımız huzurlu, güvende hissetmemizi sağlayan ve klinik çalışmaların hızlanmasını, hastalıkların önlenmesini, teşhisini, tedavisini ivmelendiren sağlık teknolojilerini takip etmek, desteklemek ve uygulamak; herkes tarafından uygun maliyetlerle ulaşılabilen ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi için en büyük adım.
ÖZLEM AKAN
“MD Magazin Mart-Nisan sayısından alınmıştır.”